” Oo, işte tembel öğrencimiz de geliyor,” diye karşılardı.Sonrası daha acıtırdı.
Çöp kutusunun beraberinde tek ayak üstünde teşhir edilmeden önce, elindeki uzun cetvelle parmak uçlarım acının en koyu rengini tadardı…
” Uff,” bile diyemezdim!
Acının yeri takas olurdu: Arkadaşlarımın kahkahalarına, bakışlarımla kin hiddet biçerdi. O yıllarımı bugün bile buruk bir üzüntüyle anımsarım.Öğretmenimin duygusal hırpalamaları ders aralarında da devam ederdi. Sonrasında.. Devamı amacıyla gorsele dokuu’nun
Teneffüslerde koşarken beni yakalar, beyaz yakamdan tutardı:
” Aptal öğrenci, nereye böyle?” Derdi.
Çimdik atardı kollarıma.
Annem beni yıkarken bakır leğende, sorardı kolumdaki derin çizik ve morlukları:Nasıl oldu bunlar?”
Verdiğim cevap hep aynıydı.
” Arkadaşlarımla kavga ettim.”
Bir dayak da annemden yerdim, sebepsizce…
Tabi bu hakaretler, bilinçaltımı ne şekilde etkilediyse en kolay derslerimde dahi başarısız olurdum.
1. katagoride müzikten kaldım.
4. katagoride matematikten kaldım.
7. senede 5 katagorisi tam geçememiştik.Sınav olduk da geçmiştim.
Müzik sorusu: Bize bir şarkı söyler misin?
Yanıt: Daha dün annemin kollarında…olmuştu.
Matematik sorusu: ÇarpımMatematik sorusu: Çarpım tablosunu bize okur musun?Yanıt: Ezbere olmuştu. Bilemediğim yerleri ardıma sakladığım parmaklarımı abaküs yerine sayarak başarmıştım…
Ve öyle haketmiştim diplomamı.lime diplomamı tutuşturan Muhterem öğretmenim, kulağıma şu şekilde fısıldamıştı:
” Biliyor musun? Sen hayatta hiç adam olamayacaksın kızım?Kulağımdan hiç gitmez o biber acısı, kalp yakan sözleri…
Ortaokulu hep
Ortaokulu hep matematik ve ingilizceden ikmale kalarak bitirmiştim.
3. senenin sonucunda üç ders senenin sınavlarını ter dökerek atlatmıştım. Şükür ki, çift dikiş yapmayıp, katagoride kalmadan geçmiştim sınıflarımı.
Ama ilkokul öğretmenimin aklımdaki izleri hiç silinmiyordu…Gelelim liseye… Kaynak:=zilzablog com hikayeler net